Seçimler sonrasındaki karamsarlığı -yoğun bir biçimde- yaşıyoruz.
Bıkkınlığı, öfkeyi, moral bozukluğunun tavan yaptığı günlerden geçiyoruz.
Ağır ağır… Acısını ve yılgınlığını çiğneye çiğneye yitiriyoruz günleri, vaktimizi, hatta umutlarımızı.
Ama… Bize bu noktaya getiren “hazretler”de tık yok…
Hatta hazretler değil, CHP genel merkezinin en üst katındaki hazretin ta kendisinin umudu [ya da amacı] ise, çok farklı…
Hırs gözünü bürümüş, aklının tellerini şıngırdamış sayın efendi-ağamızın…
Hani demokrasiydi Bay Başkan?
Nerede parti içi demokrasi?
Altınıza yapışan koltuğun zamkı ne marka?..
Olmaz!..
Bu kadarı olamaz…
Reis’ten ne farkınız kaldı bu süreçte?..
Önünüzdeki, herkesin gördüğü, acısını tüm benliğinde hissettiği yenilgiyi nasıl olur da umursamazsınız?
Hangi gözlükle dünyaya bakıyorsunuz?..
Bakın sayın genel başkan… Açıklıkla ifade etmemiz gerek:
- Kral çıplak!
Hem de çırılçıplak…
Bunu tüm yurtsever, çıkar ve ikbal gözetmeyen aydın insanlarımız farkında…
Bir tek siz mi göremiyorsunuz bu açık gerçeği.
Yeter artık.
Ülkenin önünü elinize aldığınız türlü çeşitli tıkaçlarla sürekli tıkamaktan bir an önce, hemen şimdi vazgeçin...
Ekmelettin rezaleti ile… İnce Muharremler’le bu milletin geleceğine taktığınız çelmelerin sonu gelsin artık!..
Kral çıplak olarak o koltuktan kalkmalı ve üstünüzü başınızı örterek evinizin yolunu tutmanın zamanı geldi, geçiyor.
Ülkenin tek kurtuluş umudu budur.
Yenilginin mimarı ve baş oyuncusu er meydanını terk etmeden zaferin ışığını göremeyiz.
Yok olmaya yüz tutan umutlarımızı yeniden canlandıramayız.
Görün bu gerçeği pek çok sayın genel başkan.
Anlayın artık!