Didim’in Akbük ma­hal­le­sin­de fa­ali­yet gös­te­ren Akbük Kül­tür ve Çevre Der­ne­ği (AKÇED), deniz pat­lı­ca­nı av­cı­lı­ğı­na karşı aç­tı­ğı da­va­yı ka­zan­dı. Der­nek, Didim açık­la­rın­da belli dö­nem­ler­de izin ve­ri­len deniz pat­lı­ca­nı top­la­ma fa­ali­yet­le­ri­nin ya­sak­lan­ma­sı­nı sağ­la­dı. Ko­nuy­la il­gi­li Didim Be­le­di­ye Baş­ka­nı Ha­ti­ce Gen­çay ve sivil top­lum ku­ru­luş­la­rı­nın (STK) ka­tı­lı­mıy­la dü­zen­le­nen basın top­lan­tı­sın­da ka­mu­oyu­na açık­la­ma ya­ptı...

[AKÇED OLARAK, AYDIN VE DİDİM'DE YAYINLANAN YEREL BASINDAN AYNEN AKTARIYORUZ

AMA HABER METNİNİN SONUNDA BİZİM DE BİR-ÇİFT MERAMIMIZ VAR:]

Didim Be­le­di­ye Mec­lis Sa­lo­nu’nda ger­çek­leş­ti­ri­len top­lan­tı­da, Be­le­di­ye Baş­ka­nı Ha­ti­ce Gen­çay’ın yanı sıra Baş­kan Yar­dım­cı­la­rı Kaan Top­çu­oğul­la­rı ve Ali Çelik, AKÇED Baş­ka­nı Meral Gök­tan, Didim Kent Kon­se­yi Baş­ka­nı Osman Ay­yıl­dız, Didim Tu­rizm Der­ne­ği Baş­ka­nı Melih Ko­yun­cu ile bir­çok STK tem­sil­ci­si yer aldı.
Top­lan­tı­da ilk ko­nu­şan Baş­kan Gen­çay STK’ların sorun ve çözüm öne­ri­le­riy­le il­gi­li top­lan­tı­lar yap­tık­la­rı­nı ve yap­ma­ya da devam ede­cek­le­ri­ni ha­tır­la­ta­rak “Bugün AKÇED’in al­dır­mış ol­du­ğu bir ka­rar­la il­gi­li bir ara­da­yız. Güzel bir karar ve onun müj­de­si­ni ve­re­ce­ğiz. Emeği ge­çen­le­re te­şek­kür edi­yo­rum.” dedi.

“DA­NIŞ­TAY DENİZ PAT­LI­CA­NI AV­CI­LI­ĞI­NI YA­SAK­LA­DI”

Ar­dın­dan ko­nu­şan AKÇED Baş­ka­nı Meral Gök­tan ko­nuy­la il­gi­li ha­zır­la­dık­la­rı basın açık­la­ma­sı­nı okudu. Gök­tan basın açık­la­ma­sın­da Didim ve açık­la­rın­da­ki deniz pat­lı­ca­nı av­cı­lı­ğı­nın ya­sak­lan­ma­sı için Tarım Orman Ba­kan­lı­ğı'na dava açıl­dı­ğı­nı ve Da­nış­tay’ın ken­di­le­ri­ni haklı gör­dü­ğü­nü ifade ede­rek “Deniz pat­lı­can­la­rı; de­niz­le­ri­mi­zi sü­pü­ren, tüm kir­li­lik­le­ri doğal bir yön­tem­le te­miz­le­yen ve böy­le­ce de­niz­le­rin eko­lo­jik den­ge­si­ni ko­ru­yan bir ürün­dür. Bu ürü­nün av­lan­ma­sı de­niz­ler­de­ki kir­li­li­ği art­tı­ran en önde gelen bir ne­den­dir. Bu ne­den­le biz­ler AKÇED ola­rak 2015 yı­lın­da bu av­cı­lı­ğa izin veren, ya­yın­la­dı­ğı teb­liğ­ler­le bu kat­li­ama yön veren Tarım Orman Ba­kan­lı­ğı'na dava açtık. Ta­le­bi­miz, söz ko­nu­su teb­liğ­le­rin ip­ta­liy­di. He­pi­miz bi­li­yo­ruz ki, Didim ve Akbük tu­rizm açı­sın­dan hızla yük­se­len bir de­ğer­dir, böl­ge­dir. Tu­rizm se­zo­nun­da kı­yı­la­rı­mız­dan ya­rar­lan­mak için böl­ge­mi­ze yerli ve ya­ban­cı tu­rist­ler akın et­mek­te­dir. Ancak deniz pat­lı­ca­nı av­cı­lı­ğı­na bu de­ğer­de­ki deniz kı­yı­la­rı­mız­da izin ve­ren­ler sö­zü­nü et­ti­ği­miz bu de­ğe­ri yok say­mış­lar­dır. Oysa bölge hal­kı­nın eko­no­mik geçim kay­na­ğı yaz se­zo­nun­da de­niz­ler­den ya­rar­lan­mak için yö­re­ye gelen tu­rist­ler­le bağ­lan­tı­lı­dır. Deniz pat­lı­can­la­rı en az 12 metre de­rin­li­ğe dalma yön­te­miy­le elle top­lan­ma­sı ge­re­kir­ken, mev­cut­ta büyük tır­mık­lar­la deniz dibi ta­ra­na­rak kı­yı­la­ra çok yakın yer­ler­de top­lan­mak­ta­dır. Bu ko­nu­da ma­ale­sef her­han­gi bir kont­rol da ya­pıl­ma­mak­ta­dır. Ay­rı­ca av­cı­lık yapma ruh­sa­tı­na sahip olan kişi sa­yı­sı be­lir­liy­ken, bu sa­yı­dan çok daha fazla kişi kor­san yön­tem­ler­le av­cı­lık yap­mak­ta­dır.

Akçed (2)

Didim Belediyesi Kuvvetli Yağışlara Hazırlıksız YakalandıDidim Belediyesi Kuvvetli Yağışlara Hazırlıksız Yakalandı


“AV­LAN­MA­NIN ŞEKLİNİ DEĞİŞTİRMİŞ, ANCAK OR­TA­DAN KAL­DIR­MA­MIŞ­TIR”

Açmış ol­du­ğu­muz dava sü­re­cin­de Tarım Orman Ba­kan­lı­ğı sa­vun­ma­la­rın­da, deniz kir­li­li­ği­nin, sa­na­yi ve evsel atık­lar­dan oluş­tu­ğu­nu ileri sür­müş­tür. Sö­zü­nü et­ti­ği­miz bölge için­de sa­na­yi te­si­si ne­re­dey­se hiç yok­tur. Evsel atık­la­rın ya­ra­ta­ca­ğı kir­li­li­ği te­miz­le­yecek olan temel öğe ise, deniz pat­lı­can­la­rıy­ken bu can­lı­la­rın av­lan­ma­sı­na izin veren yine bu ba­kan­lı­ğı­mız­dır. Şunu ha­tır­lat­mak is­te­rim ki; Tarım Ve Orman Ba­kan­lı­ğı Su Ürün­le­ri Genel Mü­dür­lü­ğü­nün gö­rev­le­ri ara­sın­da; 1. Ba­lık­çı­lık ve su ürün­le­ri kay­nak­la­rı­nı ko­ru­mak, 2. Ko­ru­ma üre­tim ve ye­tiş­ti­ri­ci­lik alan­la­rı­nı be­lir­le­mek 3. Bu alan­la­ra zarar ve­ril­me­si­ni ön­le­yi­ci ted­bir­le­ri almak, 4. Kont­rol ve de­ne­tim­ler yap­mak iken ya­şa­dı­ğı­nız sü­reç­te ma­ale­sef böyle ol­ma­mış­tır. Ba­kan­lık ise; A. Av­lan­ma sü­re­ci­ni (01 Ka­sım-31 Mart ve 01 Ka­sım-15 Nisan) ola­rak de­ğiş­tir­mek, B. Kota koy­mak­la dal­gıç sa­yı­sı­nı azal­ta­rak bu­gün­kü av sa­yı­sı­nı ve mik­ta­rı­nı sı­nır­la­mak­la ye­tin­miş­tir. Oysa bütün bun­lar av­lan­ma­nın şek­li­ni de­ğiş­tir­miş, ancak or­ta­dan kal­dır­ma­mış­tır. Gönül is­ter­di ki Ba­kan­lık, deniz pat­lı­ca­nı av­cı­lı­ğı­nı in­san­la­rın de­ni­zi kul­la­nım alan­la­rı­nın dı­şın­da­ki böl­ge­le­re ta­şı­sın ve böy­le­lik­le de halk sağ­lı­ğı­nı ve tu­rizm böl­ge­le­ri­nin eko­no­mik yük­se­li­şi­ne omuz ver­sin. Oysa Ba­kan­lık, söz ko­nu­su izin­le­ri halk ve çevre sağ­lı­ğı­nı gö­ze­te­rek ver­di­ği­ni sa­vun­mak­ta­dır.

‘GENEL GE­ÇERLİ’ BİR YASAK KONDU

Bu arada al­tı­nı çiz­mek is­te­di­ği­miz iro­nik bir ger­çek daha var. Söz ko­nu­su mah­ke­me ka­ra­rın­da sözü edi­len ya­sak­la­ma ke­sin­leş­miş­tir. Tuhaf ve şa­şır­tı­cı olan şey ise, bu karar kar­şı­sın­da Ba­kan­lı­ğın sa­de­ce ken­di­le­ri­ne ve­ka­let üc­re­ti ve­ril­me­di­ği­ne iti­raz etmiş ol­ma­la­rı­dır. Oysa bu iti­raz da baş­tan aşa­ğı­ya hu­ku­ka ay­kı­rı­dır. Bu ko­nu­da dik­kat­le­ri­ni­zi çek­mek is­te­di­ği­miz önem­li husus da şudur: Biz AKÇED ola­rak iki kez dava açtık. Ba­kan­lık hemen ar­ka­sın­dan, ip­ta­li­ni talep et­ti­ği­miz teb­liğ­ler yü­rür­lük­ten kal­dır­dı. Bunu yine tek­rar­la­ya­bi­lir­ler. Ancak şu anda son mah­ke­me ka­ra­rı ile sı­nır­la­rı be­lir­ti­len bir alan­da "genel ge­çer­li" bir yasak kondu. Bu alan Muğla (Mar­ma­ris-Bod­rum) ve Aydın (Ku­şa­da­sı, Didim) ile sı­nır­lı­dır. Ama ye­ni­den (2028 yılı son­ra­sı­nı kap­sa­ya­cak) bir teb­liğ ya­yın­la­ya­bi­lir­ler. Bu riske karşı, eski emsal ka­rar­la­rı da ileri sü­re­rek ye­ni­den di­re­ni­şe geç­me­miz ge­re­ki­yor. Bu di­re­niş, kitle ha­re­ket­le­ri ve hukuk yolu ile ola­cak­tır. AKÇED bu mü­ca­de­le­ye şim­di­den ha­zır­dır. Sonuç ola­rak; Tarım Orman Ba­kan­lı­ğı­mı­zın ko­ru­ma­sı ge­re­ken de­niz­le­ri­mi­zi biz AKÇED ola­rak sa­vun­duk ve siz­le­re sun­du­ğu­muz mah­ke­me ka­ra­rın­da da açık­lık­la gö­rül­dü­ğü üzere, deniz pat­lı­ca­nı av­cı­lı­ğı­nı be­lir­li bir böl­ge­de de olsa ya­sak­lan­ma­sı­na neden olduk.” ifa­de­le­ri­ne yer ve­ril­di.  HABER : ELİF DİKBAŞ

İŞTE BÖYLE...

AMA, FAKAT VE ANCAK...

Bütün bu uğraş ve sonunda gelen zafer kimi çevrelerde [maalesef ve/veya maatteessüf]… ego ekseninde gelişen, argo deyimi ile “zıngırdamalara” neden oldu.

Ama…

Bizler Akbük Kültür ve Çevre Derneği [AKÇED] olarak polemik yani, [tartışma, didişme, hırlaşma] tuzaklarının içine -asla- düşmeyeceğiz.

Bu oyuna gelmeyecek kadar toplumsal ve “insani” tecrübemiz var…

Çünkü bu tecrübe, AKÇED olarak gösterdiğimiz tüm çaba, özveri ve içtenlik ekseninde gelişmiştir; gelişmektedir.

Bizler AKÇED olarak sadece bu gerçeği açıklamayı yapmakla yetiniyoruz.

ÖZEL BİR HABERİMİZ VAR ÖZEL BİR HABERİMİZ VAR

“Hıyar” çirkinliklerinden, gerçekleri kasıtlı olarak saptıran kalem oynatmalarından söz bile etmiyoruz. Çevresel önemli bir sorundan kişisel tabanlı reklam devşirme, siyaset üretme niyetlerini ise, sadece kınıyoruz.

Ve yine sadece bu yukarıdaki kısa bilgilendirmeyi yapmayı yeterli ve uygun buluyoruz.

Belediyedeki basın toplantısında da söylediğimiz gibi;

1.-   Rekabet etmeyelim güç birliği yapalım!

2.-   Birbirimizi yıpratmayalım

3.-   Ben merkezciliğin kuyusu içine [kazara da olsa] düşmeyelim.

4.-   Erdem ve özveriyi pusulamız yapalım.

Ve Akbük Kültür ve Çevre Derneği [AKÇED] olarak bizler, bu “zıngırdama” polemiğini uzatmanın [orasından-burasından] didiklemenin, yarardan çok zarar getireceği düşünüyoruz.

Çünkü AKÇED aynı zamanda bir “KÜLTÜR” derneğidir.

NOKTA!..

ÇÜNKÜ, tartışmayı ve yıpratma stratejisini sürdürmek sadece kişisel egoların tatmin refleksi olabilir.

Bizler inadına tevazu, hoşgörü, arkadaşlık ve inadına kardeşlik ortamının yaratılmasına omuz vermeye devam edeceğiz.

SONUÇ OLARAK, varsa birtakım problemler bunları karşılıklı dostça konuşarak çözmeliyiz.

[Noktalı virgül!..]

Editör: Faruk Haksal