O partinin de, bu partinin de, şu partinin de bir başkanı var.
Hatta hatta türlü çeşitli “eş” başkanları bile var.
Ama Türkiye’de muhalefetin gerçek anlamda bir lideri yok.
Ettiği lafı bilen, o lafın sorumluluğunu aklı selim çerçevesinde yüklenebilen bir akil insanı yok.
Söylemleri içinde boş sözcüğü olmayan; strateji ve hatta taktik hamleleri içerebilen entelektüel öngörüsü yüksek içerikler taşıyan bir sağduyu yok…
Yok… Artı yok!
Var… Eksi var!
Hem de çok eksi…
Bu eksi başkanlığın nosyonu ile, gizli saklı kapı arası gündemlerin peşinden sürüklenerek ülkenin geleceği karartılmak üzeredir.
Alaca karanlık odakların desteği ile Ankara büyükşehir belediye başkanlık katındaki ego patlangoçlarının patırdısı, Türkiye’nin aydınlık bir geleceğe doğru atabileceği [belki de en son] fırsat-şans-umut adım adım yok edilmektedir.
Ve bir de istinaf mahkemesinin perde arkasındaki bir başka umut da yok edilmeye çalışılmaktadır.
Niçin mi yazılıyor öfke yüklü bu satırlar?
Artık sabrımız kalmadı da ondan.
Bundan sonrasında biz susalım CHP genel başkanı Sayın Özgür Özel konuşsun biraz… İşte öfkemizin bardağı taşına son damlası:
Hazret, 87 sayfalık savcılık rüşvet iddianamesinin odağında yer alan Newyork’daki Türkevi isimli gökdelenin önünden şöyle yanıt veriyor 100 bin dolarlık rüşvet iddianamesine:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ABD’ye saldırıldığında önemli bir jest yaptı ve burada böyle bir bina yapılırken Türkiye rüşvet vermeye ihtiyaç duyacak bir ülke değil, öyle bir acziyet içinde değil. Böyle bir şeye niyet etmek Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden kimseye yakışmaz. Ben bunları yakın yere koymam ama bu böylesi bir binanın hepimizin gurur duyduğu böyle bir binanın kazandırılması sürecinde jest gördüysek fazlasını Amerika Birleşik Devletleri’nin Ankara Büyükelçiliğine tahsis edilen o muhteşem alan için yapmışızdır. Bunun parayla pulla ölçülecek tarafı yok, güçlü müttefiklik ilişkileri bunu gerektirirdi zaten.”
Lütfen dikkat sayın okuyucular:
1.- CHP genel başkanının sözünü ettiği o muhteşem alan Atatürk’ün kurduğu ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ’nin hudutları içinde yer almaktadır.
Yani o muhteşem alan tarumar edilen görkemli bir mirasın tarumar edilen vatan toprağıdır.
2.- Acaba sayın parti başkanı TC Devleti’ni mi yoksa, yoksa o devleti yönetenlerini mi savunmaktadır?
Lütfen bir kaz daha dikkat!